📒 

Dağıtık Hizmet Engelleme (DDoS) saldırıları, hedeflenen bir sunucuyu, hizmeti veya ağı trafik seline boğarak normal işleyişini bozmaya yönelik kötü niyetli girişimlerdir. DDoS saldırılarının türlerini ve OSI (Open Systems Interconnection) modelinin farklı katmanları üzerindeki etkilerini anlamak, kuruluşların altyapılarını etkili bir şekilde korumaları için çok önemlidir. Bu makale çeşitli DDoS saldırı türlerini ve bunların OSI modeline nasıl karşılık geldiğini inceleyecektir.

1. DDoS Saldırılarını Anlamak

Bir DDoS saldırısı tipik olarak hedefe çok büyük miktarda trafik gönderen birden fazla tehlikeye atılmış sistemi (genellikle bir botnet’in parçası) içerir. Amaç, hedefin kaynaklarını tüketerek meşru taleplere yanıt veremez hale getirmek, kesinti ve hizmet kesintisine yol açmaktır.

2. DDoS Saldırılarının Türleri

DDoS saldırıları, hedef aldıkları OSI modeli katmanlarına göre üç ana kategoride sınıflandırılabilir:

2.1. Hacim Tabanlı Saldırılar (Katman 3 – Ağ Katmanı)

Bu saldırılar hedefin veya ara ağ cihazlarının bant genişliğini doyurmayı amaçlar. Genellikle hedefi yüksek miktarda trafikle boğmayı içerirler. Yaygın türler şunlardır:

  • ICMP Flood: Saldırgan hedefe çok sayıda ICMP Echo Request (ping) paketi göndererek bant genişliğini ve kaynakları tüketir.
  • UDP Flood: Bu saldırı, hedef üzerindeki rastgele bağlantı noktalarına çok sayıda Kullanıcı Datagram Protokolü (UDP) paketi göndererek sistemin bu bağlantı noktalarını dinleyen uygulamaları kontrol etmesine ve kaynakların tükenmesine neden olur.

2.2. Protokol Saldırıları (Katman 4 – Taşıma Katmanı)

Bu saldırılar, iletişim oturumları kurmak ve sürdürmek için kullanılan ağ protokollerindeki zayıflıklardan yararlanır. Yaygın türler şunlardır:

  • SYN Taşkını: Saldırgan hedefe SYN istekleri (TCP bağlantısı kurmanın ilk adımı) göndererek hedefin yanıt verme kapasitesini aşar ve kaynakların tükenmesine neden olur.
  • Ping of Death: Bu saldırı, hedefe büyük boyutlu veya hatalı biçimlendirilmiş paketler göndererek hedefin çökmesine veya yanıt vermemesine neden olmayı içerir.

2.3. Uygulama Katmanı Saldırıları (Katman 7 – Uygulama Katmanı)

Uygulama katmanı saldırıları, kaynaklarını tüketmek için belirli uygulamaları veya hizmetleri hedef almak üzere tasarlanmıştır. Genellikle meşru trafiği taklit ederek tespit edilmelerini zorlaştırırlar. Yaygın türler şunlardır:

  • HTTP Flood: Saldırgan bir web sunucusuna çok sayıda HTTP isteği göndererek sunucunun meşru istekleri karşılama kapasitesini zorlar.
  • Slowloris: Bu saldırı, kısmi HTTP istekleri göndererek bağlantıları açık tutar, sunucunun bağlantı havuzunu tüketir ve meşru istekleri işlemesini engeller.

3. DDoS Saldırılarının Etkisi

DDoS saldırılarının aşağıdakiler de dahil olmak üzere ciddi sonuçları olabilir:

  • Kesinti süresi: Hizmetler kullanılamaz hale gelebilir, bu da gelir ve müşteri güveni kaybına neden olabilir.
  • Artan Operasyonel Maliyetler: Kuruluşlar saldırıyı hafifletmek ve hizmetleri geri yüklemek için ek maliyetlere katlanabilir.
  • İtibara Zarar Verme: Uzun süreli kesintiler bir kuruluşun itibarına zarar vererek müşteri ve pazar payı kaybına yol açabilir.

4. Hafifletme Stratejileri

DDoS saldırılarına karşı korunmak için kuruluşlar çeşitli stratejiler uygulayabilir:

  • Trafik Filtreleme: Kötü niyetli trafiği filtrelemek için güvenlik duvarları ve saldırı tespit/önleme sistemleri kullanın.
  • Hız Sınırlama: Hizmetlerinize ulaşmasına izin verilen trafik miktarını kontrol etmek için hız sınırlaması uygulayın.
  • DDoS Koruma Hizmetleri: Saldırıları altyapınıza ulaşmadan önce emebilen ve azaltabilen özel DDoS azaltma hizmetlerini kullanmayı düşünün.
  • Yedeklilik ve Yük Dengeleme: Trafiği birden fazla sunucuya dağıtmak, fazla trafiği absorbe etmeye ve hizmet kullanılabilirliğini korumaya yardımcı olabilir.

5. Sonuç

DDoS saldırıları kuruluşlar için önemli bir tehdit oluşturmakta, kesinti sürelerine ve mali kayıplara yol açmaktadır. Farklı DDoS saldırı türlerini ve bunların OSI modelinin çeşitli katmanları üzerindeki etkilerini anlamak, etkili azaltma stratejileri geliştirmek için çok önemlidir. Kuruluşlar proaktif önlemler alarak ve DDoS koruma hizmetlerinden yararlanarak altyapılarını bu kötü niyetli tehditlere karşı koruyabilirler.